Bitkiler Sizce İşitir Mi?

Yapılan bazı bilimsel çalışmalar; bal arıları çiçeklerin yanında gezerken çiçekler vızıltıyı duyar. Bu sese karşı 1-3 dakika içinde tepki verir. Bitki ürettiği nektarın şeker oranını yüzde 1 oranında arttırmaktadır. Şeker oranı yüksek olan çiçeği bal arısı hissedip konmakta ve nektar almaya çalışmaktadır. Doğadaki tüm canlılar gibi bitkiler de çoğalmak ister. Özellikle çiçekli bitkilerin çoğalabilmesi için; erkek üreme hücresi olan polenin, diğer çiçeğin dişi üreme organına götürülmesi gerekir. Bu işi bal arıları yapmaktadır. Buna bitkilerde polinizasyon denir. Çiçek arıya nektarı, bu hizmeti karşılığında vermektedir. Bal arısı her seferinde(kovan dışına çıkışında)yaklaşık 200 çiçeğe konar. Aynı türdeki çiçekleri ziyaret eder. Getirdiği nektarı yuvasında içeride görev yapan arılara verir. İçeride görev yapan arılar, sindirim enzimleri ile karıştırıp balı altıgen gömeçlere depolamaya başlar.
Çiçeklerden gelen balın içerisinde polen miktarı yüksektir. Bu ballar depolanırken kristalize olması muhtemeldir.
Peki ballar kristalize olmasın yani şekerlenmesin diye ne yapılır. 85 derece sıcaklıkta 3-4 gün bekletilir. Isıl işlem yapılan bu ballar; markete konduğu zaman bir yıl bile beklese kristalize olmaz. Ancak biz ballarımızı ham bal dediğimiz şekilde satmaktayız.
Ham bal da ısıtma işlemi maksimum 45 dereceye kadar yapılır. Çünkü yüksek sıcaklıklarda HMF dediğimiz istenmeyen kanserojen maddenin miktarı artar. Balı değerli kılan içerisindeki enzimler ve proteinler ısıl işlemle zarar görür. Ballarımızı verdiğimiz kişilere, çiçek balının kristalize olabileceğini izah ediyoruz. Yani bizdeki ballardan Eskikaraağaç çiçek balının içersinde karaçalı, hayıt bir miktar da meşe balı vardır. Karaçalı balı dediğimiz balımızda yüzde 70′ in üzerinde karaçalı çiçeklerinden gelen bal vardır. Yozgat yayla bağlı dediğimiz balımızda; o bölgeye özgü kekik, geven gibi kır çiçeklerinin özü vardır. Ihlamur balımuzda yüzde 70’den fazla ıhlamur çiçek nektarı bulunur. Bal sadece çam balı ya da meşe baluysa yani içerisinde çiçek balı yoksa bunlara salgı balı diyoruz. Ve polen oranı düşük olduğu için ya da olmadığı için bu ballat kristalize olmaz. Daha koyu kıvamda olur. Salgı ballarının su oranı %17-18 gibi iken çiçek ballarımdaki nem oranı %19-20 arasında değişir.
Dünyamızda bal arıları insanlardan daha eskiden vardı. 60.000 yıldır, insanlar bal yemekte; arı ürünleri yemektedir. Modern hayatımızda karbonhidrat ağırlıklı besleniyoruz. Hazır gıdaları ve modern teknoloji ile üretilen karbonhidrat ürünlerini elbette ki kısıtlamalıyız. Ancak balı da bu karbonhidratlarla aynı olarak kabul edemeyiz. Çünkü balın içerisinde bulunan enzimler ve proteinler balın glisemik endeksini düşürür. Bal sağlığımız için faydalı, özel bir gıdadır. Kur’an-ı Kerim 68 ve 69 ayetleri yani arı suresinde insanoğlunun arılara yakın olması ve ürünlerinden yemesi öğütlenmiştir. Eski Ahitte ve Yeni Ahitte de bal arılarından övgüyle bahsedilir. Eski medeniyetlerin eserlerinde, paralarında bal arıları çizilmiştir. Güç, kutsallık ifadesi olarak kullanılmıştır. Ürünlerimize afiyetle yemenizi dileriz.

Bu yazı misafir yazarlık statüsünde Devapi Doğal Yaşam Çiftliği‘nden Dursun Ünal tarafından yazılmıştır.